SAYFALAR

Facebook Twitter Instagram Google RSS

16 Eylül 2010 Perşembe

İnsan Biriktirmek


Kimilerinin sürekli yeni insanlarla tanışıp bir de çekinmeden "dost olabiliriz" imaları, tutum ve davranışları tüylerimi diken diken eder hep. Eminim ki yeryüzünde şu an sahip olduklarımdan çok daha fazla sayıda potansiyel "dost" kümeleri mevcuttur ama herbirine ulaşmak, herbiri ile dostluğun gereklerini yerine getirmek mümkün olmadığından bir seçim yapmak gerektiğine inanırım. Bu seçim doğru ya da yanlış olabilir ama aynı anda kapasitemin dışında sayıda insanla derin ilişkiler içine girmeye çalışmak yorar beni.

Yeni dost edinme potansiyelimi rafa kaldırmamış olmakla, yeni insanlara her daim kapım açık olmakla birlikte artık bu arayışımı rölantiye aldığımın farkındayım.

Hayatıma giren yüzlerce insan arasından binbir emekle, karşılıklı etkileşimle süzülmüş nadir sayıda insandır ancak "dostum" diyebildiğim. Her biri birbirinden farklı düşünce yapısında, her biri ayrı telden çalan insanlardır üstelik.

Hepsi aynı olan insanlarla çevrili bir yaşam da ürkütür beni. Sanki klonlanmış gibi çevremde, hep aynı muhabbetlerin kısırdöngüsünden korkarım çünkü. O yüzden her biri yaşamın ayrı bir rengine hitap eden, herbirinde hayatın başka bir yönünü yaşayabileceğim çok özel insanlara değer nefesim.

Kimi otuz yıldan süzülüp gelen, kimisi daha birkaç ay öncesi sızmış hayatıma, tanışıklık süresinden çok yoğunluk şekliyle ölçülen, paylaşılanların izleriyle kıymetlenen nice güzel insanlardır şansım.

Önüne gelene "dostum" diyenden de ürkütür beni. O zaman anlayamam değerimi karşımdakinin gözünde. Arkadaş çoktur ve olmalıdır da belki ama dostluk için nice emekler gerektir, nice badireler atlatmalıdır, nice derin izler yaşanmalıdır birlikte.

Yediğin içtiğin ayrı gitmesi de gerekmez. Araya yıllar girer bazen, yollar bir ayrılıp bir kesişir çok zaman sonra. Kaldığın yerden devam edebilirsin hala dostsan. Hatta yıllardır tanıyıp bir kez bile bir araya gelmeden de sürdürülebilir paylaşımlar, en derin sırlar.

Ama hayat koşuşturmacası ile mevcut eşine dostuna vakit ayıramazken yeni insanların peşine düşmek de açgözlülük gibi gelir bana. Hayatındaki insanları bir yere yığmak, insan biriktirmek gibidir sanki hep yeni kişilerin peşinde olmak.

Kendi adıma, benim için yetmiyor zaman bu hengamenin arasında. Daha çok derinleşmek daha çok paylaşmak istiyorum elimdekilerle. Kimbilir ne dostlukları kaçırıyorum kendi tercihlerimle ama sahip olduklarım kadar kaçırdıklarım da "ben" yapıyor beni.

Ahmet ORE


Kişisel yolculuğumda kendime yazılar: Sen Mutluluk Olmalısın... Bu hayat yeterince zor ve karmaşık, onu elimizden geldiğince güzelleştirmek ve kolaylaştırmak bize kalmış. Hayatta hiçbir şeyi yapamıyorsak bile en azından başkalarının hayatlarını kolaylaştırmaya çalışalım. Hiçbir şey değilse bile bir tebessüm belki? .............................. Bu sitede yer alan tüm fotoğraflar ve site içeriği aksi belirtilmedikçe şahsıma aittir. İçerik ve linklerde rastlayacağınız olası hataları ahmet@pariste.net adresine mail atarak belirtirseniz çok sevinirim. Ayrıca bu yazı ile ilgili görüş, düşünce ve önerilerinizi yorum bölümüne yazmaktan çekinmeyiniz. İlginiz ve desteğiniz için teşekkürler.

0 yorum:

BİLGİ VE TEŞEKKÜR

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Powered by Blogger.